İstanbul’da iş hayatının ve günlük aktivitelerin koşuşturması içinde, yanı başımızdaki bazı güzellikleri kaçırıyoruz. Bu şehirde yaşayıp hala pek çok özel tarihi, turistik ve sanatsal yerleri gezmemiş kişilerdenseniz yalnız olmadığınızı bilmelisiniz.
Bu yazımızda sizlere şehirdeki güzel sanatlar müzelerinden bahsetmek istiyoruz. Müze gezmek bazılarınızın düşündüğünün aksine hiç de sıkıcı değil ve bizi renklerin büyülü dünyasına alıp götüren güzel sanatlar müzeleri bunun en güzel kanıtı. İşte sizin için seçtiğimiz müzeler!
“İstanbul Modern” deyince her İstanbullunun bileceği bu güzel ve verimli çalışmalara sahne olan müze Eczacıbaşı Grubu’nun katkılarıyla kuruldu. İlk kez Karaköy’de kurulan ve Türkiye’nin kültürel kimliğinin uluslararası sanat ortamıyla paylaşılmasına aracılık etme misyonunu üstlenen müze, şimdilerde geçici olarak Beyoğlu Asmalımescit’teki yerinde. Modern ve çağdaş sanat yapıtlarını koleksiyonunda toplayan İstanbul Modern’in geçici mekânının ikinci ve üçüncü katlarında sürekli olarak İstanbul Modern’in kendisine ait olan koleksiyon sergilenmekte. -1 ve 1.katta ise süreli sergiler izleyiciyle buluşurken;4. Katta fotoğraf sergileri yer alıyor.
İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde, 3 Mayıs’a kadar, yazar ve sanatçı portreleriyle tanınan Lütfi Özkök’ün fotoğraflarının yer aldığı “Portreler” sergisinin yanı sıra, günümüz dünyasında insanlık hallerine odaklanan “Şimdinin Peşinde” adlı koleksiyon sergiyi de takip edebilirsiniz. Sergide, insanın kentle, doğayla, fiziki çevresiyle ve kendi benliğiyle olan ilişkilerinin, tarihsel, toplumsal ve kişisel bağlamda irdelendiği yapıtlar var.
2010-2018 yılları arasında İstiklal Caddesi’ndeki binasında birçok sergiyi izleyicilerle buluşturan Arter, Koç Vakfı şemsiyesi altında artık Dolapdere’deki yeni yerinde. Arter hedefini, günümüz sanatını tüm boyutlarıyla geniş kitlelerle buluşturmak olarak tanımlıyor. Arter, sadece koleksiyon ve sergilerin sunulduğu bir müze olarak tasarlanmamış. Aynı zamanda sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans sanatları ve dijital sanatlar gibi pek çok disiplinin yenilikçi örneklerinin sergilendiği iki gösteri salonu ve içinde yaşadığımız zamanı sanat aracılığıyla yorumlayan etkinliklerin ele alındığı öğrenme programları da mevcut.
Arter ’de bu aralar; “Saat Kaç?”, “Kelimeler Pek Gereksiz”, “Altan Gürman”, “Ayşe Erkmen: Beyazımtırak” ve “İnci Furni: Bir An İçin Durdu” sergilerini takip edebilirsiniz. Müzenin özellikle çocuklara hitap eden öğrenme programları da çok ilgi çekici. Gerek çocuklar gerekse yetişkinler için olan atölye programlarını müzenin internet sitesinden takip ederek katılım sağlayabilirsiniz.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın çabalarıyla kurulan ve işleyen Pera Müzesi, bir müze-kültür merkezi işlevini taşıma misyonunu üstleniyor. Müzenin sürekli eserleri, “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarından oluşuyor. Bunun dışında müzenin süreli sergileri de çok ilgi çekmekte. Joan Miro, Marc Chagall, Pablo Picasso ve Frida Kahlo, Pera Müzesi sayesinde görme fırsatı yakaladığımız sanatçıların sadece birkaç tanesi. Müzenin, tüm sergilerini, kitaplar, sözel etkinlikler ve çocuk öğrenme programlarıyla desteklemesi de takdire şayan uygulamalar.
Şu sıralar Pera Müzesi’nde devamlı sergilerin yanında, 1839’da fotoğrafın bulunuşunun ilanı ve ilk fotoğraf gezisinin gerçekleşmesinin 180.yılında aynı rotayı günümüz tekniğiyle keşfeden fotoğraf sanatçılarının eserlerinin yer aldığı; “Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl” sergisi var. Sergi, Mart ayına kadar gezilebilir.
Emirgan’da yer alan Sakıp Sabancı Müzesi(SSM) tıpkı diğer müzeler gibi sürekli koleksiyonları olmasının yanı sıra süreli koleksiyonlara da yer veriyor. En son Avni Lifij Sergisi’ne yer veren SSM’nin de konuk sergileri dikkat çekiyor. Ama öncelikle SSM’yi gezerek görebileceğiniz daimi koleksiyonlardan bahsedelim.
SSM’de, “Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’nun yanı sıra; Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, İbrahim Çallı, Feyhaman Duran, Fikret Mualla gibi çok önemli isimlerin yer aldığı bir resim koleksiyonu bulunuyor. Mobilya ve Dekoratif Eserler Koleksiyonu ise eşsiz güzellikte Sevres vazoları, avizeler ve bunları tamamlayan objeler içeriyor. Abidin Dino arşivinde bulunan, özellikle yazışmalar ve sanatçı tarafından kesip saklanan gazete haberleri çok önemli tarihi kaynaklar. Emirgan ile ilgili de detaylı bir arşiv mevcut.
“Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” sergisi, Osman Hamdi Bey’in eserlerini yaparken kullandığı tekniklere dair bulguların izini süren ilginç bir çalışmanın ürünü. Bu bulgulara ulaşmak için x-ışını görüntüleme tekniği, pigment analizi, tuval bezinin türünün belirlenmesi gibi yöntemlere başvurulmuş.
SSM’de Şubat ayı boyunca, Marina Abramoviç+Mai sergisinin sanatçı performanslarını izleyebilirsiniz.
Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olan Elgiz Müzesi, Maslak’ta yer alıyor. Müzede sürekli olan Elgiz Koleksiyonu yanında geçici sergilere de yer verilmekte. Müze şu aralar, Nilüfer Ergin’in “Alacakaranlıktan Fragmanlar ”adlı yapıtına ev sahipliği yapıyor.
Borusan’ın çağdaş sanat koleksiyonunun seçkin örnekleri ile Türkiye’den ve dünyadan önemli küratörlerin oluşturduğu sergiler hafta sonu ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Borusan’ın koleksiyonunda yer alan yaklaşık 800 eser; baskı, fotoğraf, ışık sanatı, resim, heykel, video ve yeni medya kategorilerine ayrılmış ve her kategoriden bazı örnekler internet sitelerinde paylaşılmış. Bu aralar müzede, “Söylenir ve Yarım Kalır Bütün Aşklar Yeryüzünde II” koleksiyon sergisi ve “Bill Viola: Geçici” sergisi yer almakta.
Birbirinden keyifli tüm bu müzeleri bir günde gezmeniz tabii ki mümkün değil. Üstelik İstanbul’da güzel sanatlar müzeleri dışında değişik konseptlere sahip başka müzeler de var. Ama zaten İstanbul’u güzel yapan da bu çeşitlilik değil mi?