Öncelikle yazımıza dopamini tanımlayarak ve ne işe yaradığından bahsederek başlayalım. En kısa şekliyle söyleyecek olursak dopamin, beyinde ödül ve motivasyondan sorumlu bir hormondur. Dopamin nörotransmitterdir ve beyinde üretilir.
Adına çoğumuz yeni aşina olmaya başlasak da aslında bu hormonun, gündelik aktivitelerimizden, beslenme alışkanlığımıza kadar pek çok noktada bizi neredeyse yönettiğini söylemek mümkün. Nasıl mı? Örneğin; sosyal medyada vakit geçirmek, televizyon izlemek, şeker ve çikolata tüketimi, oyunlar, cinsel aktiviteler ve zararlı alışkanlıkların tamamı kısa sürede çok fazla dopamin salgılatan aktivitelerden birkaçı.
Bu aktivitelerin kiminde alışkanlık haline dönüşmesi ve bazı dönemler bu alışkanlıklara bağımlı hale gelmemizin nedeni ise, dopaminin aynı zamanda bir haz maddesi olması. Yani asıl bağımlılık yapan şey, beynin ödül ihtiyacıdır. Tüm bunların sonucunda, aslında beynimizin tembelliğe de ne kadar yatkın olduğunu görmüş oluyoruz. Böylece, efor ve gerçeklikle elde edebileceğimiz pek çok hazzın yerini, kısa sürede “anlık keyifler” almaya başlamaktadır. Fakat tekrar edilen davranışlar günün sonunda maalesef bağımlılık ve “dopamin toleransı” oluşturduğu için beynimiz, motive olmak için daha fazla dopamine ihtiyaç duymaya başlıyor. Nihayetinde yaptığımız bu eylemler bizi kısa vadede mutlu etse dahi, uzun vadede ruhsal bir tatminsizliğe yol açarak; bizi gerçek anlamda fayda sağlayacağımız eylemlerden uzaklaştırıyor.
Aynı zamanda Silikon vadisi trendi olan dopamin detoksunun kuralları çok net. Günlük detoks deyince aklınıza bazı besinlerden kaçınmak, çok zor bir diyet yapmak, hatta çeşitli sıvılar ve smoothielerle yapılan bir detoks gelmiş olabilir. Ancak, detoksun hem yapılışı hem de amacı diğerlerinden tamamen farklı. Bu detoksu yaparken yapmanız gereken şey, artık çok normalleştirdiğimiz yüksek dopamin içeren aktiviteleri bir süreliğine kısıtlamak. Bu yüzden dopamin detoksunun ilk maddesi teknolojiden bir süre uzak durmak. Örneğin kendinize haftada bir gün dopamin detoksu için ayırabilirsiniz.
O gün içerisinde dizi/film izlemek, bilgisayarda veya telefonla oyun oynamak, sosyal medyada yorum ya da paylaşım yapmak ve hatta herhangi bir mobil cihaza, bilgisayar ve tablete erişmek bile yasak. Öte yandan tüm bu boş vaktinizi kitap okuyarak da geçirmiyorsunuz. Çünkü dopamin detoksu kafanızı gerçekten toplamanız için sizi stresten arındıracak ve beyindeki ödül merkezinin aktif olmasını sağlayacak her türlü aktiviteye ara vermenizi gerektiriyor. Uzun telefon görüşmeleri ve mesajlaşmak da yasak olduğu için telefonda kullanmamanız gerekiyor.
Gün içinde vakit geçirmekte kullandığınız tüm alışkanlıkların, yukarıda yasaklı listesi içinde yer aldığını siz de fark ettiniz değil mi? İşte bu detoksa tam da bu noktada ihtiyacınız olduğunu söylemek mümkün. Peki, daha fazla sizi meraklandırmadan neler yapabileceğinizden bahsedelim;
Bunu yapmak size zor gelirse daha küçük adımlarla parça parça da başlayabilirsiniz. Mesela; İşe giderken 20 dakika boyunca cep telefonunuzu uçuş moduna alın, haftada 2 gün şeker tüketmeyin, her Pazar dijital cihazlarınızdan uzak durun, aralıklı oruç tutmayı deneyin, telefonunuzdaki tüm bildirimleri kapatın, sosyal medyada sadece hayatınızı zenginleştiren kişileri takip edin, yürüyüşe çıkarken telefonunuzu evde bırakın, yemek yaparken size yeni dünyalar açacak bir podcast dinleyin veya günlük haberlerin sizi strese sokmasından uzaklaşın.
Bunun belli bir kuralı yok anlayacağınız. Ancak önemli nokta, güçlü uyaranlara sürekli maruz kalmaya bilinçli olarak karşı koymak.