Son zamanlarda sıkça konuşulan konulardan biri olan şehir yaşamının insan sağlığını olumsuz etkilemesi; neredeyse kuşların, ağaçların, doğanın renklerinin unutulmasına neden oluyor. Kalabalığın içinde sürüklenirken, az olan zamanınızı nereye harcayacağınızı planlayarak bile zaman kaybettiğiniz şehir yaşamını bırakıp, doğayla iç içe bir hayatı tercih etmenizin zamanı gelmedi mi?
Karmakarışık şehir yaşamının aksine, doğayla iç içe bir yaşamı mümkün kılma hedefiyle yola çıkan Eston Şehir Koru projesini tercih etmeniz, üzerinizde hem fiziksel hem de mental olarak olumlu değişiklikler yaratacak. Doğayla temas halinde bir yaşam sürmeyi tercih ettiğinizde, hayatınıza yansıyacak olumlu etkilerin bazıları aşağıdadır.
- Doğa, mutluluk verir ve hayatı anlamlandırmamıza yardımcı olur.
- Şehir hayatına kıyasla, zamanını doğada geçirenler çok daha az strese maruz kalıyor.
- Doğa, çok güçlü bir antidepresandır.
- Bitkilerden yayılan kimyasallar bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Doğada geçirilen zaman arttıkça, zeka sivriliyor ve yaratıcılık artıyor.
- Doğa, problem çözme becerilerinin gelişmesine ve dikkat dağınıklığının önlenmesine yardımcı olur.
- Bilişsel ve duyuşsal yeteneklerin arttırılabilmesi için doğa ile bütünleşmek şart.
- Dört duvarın dışında olmak, insanları sezgisel kişilere dönüştürür.
- Doğanın sağladığı oksijen sayesinde beyin fonksiyonları daha sağlam çalışır.
- Daha uzun süre doğada vakit geçiren ve doğal bir yaşam süren kişilerin, ilişkilerinde veya iş yaşamlarında daha olumlu işler yapmaya eğilimli oldukları gözleniyor.
- Bahçe, park, orman, kumsal gibi doğal alanlarda vakit geçirmek kan basıncını düzenliyor, kaygı ve stresi azaltıyor, uykuyu düzenlemeye yardımcı oluyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Doğanın insan yaşamına kattığı bir çok faydadan sadece bazılarının yer aldığı listeye göz atarak; şehir yaşamının bir zorunluluk olmadığını ve Koru’lu Düzene Geçmenin Tam Zamanı olduğunu örnekleyebilirsiniz.
Post Views:
1.590